x

YEMİN DELİLİ

Yemin delili, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.225 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Taraflardan birinin, bir vakıanın doğru olup olmadığı hakkında mahkeme huzurunda ”namusu, şerefi ve kutsal saydığı inanç ve değerleri” üzerine beyanda bulunmasıdır.

“Yemin”in Tanımı:

“Yemin, taraflardan birinin davanın çözümünü ilgilendiren bir olayın doğru olup olmadığı konusunu, kanunda belirtilen usule uyarak, mahkeme önünde, kutsal sayılan değerlerle teyit eden ve kesin delil vasfı yüklenmiş sözlü açıklamalardır (03.03.2017 tarihli ve 2015/2 E., 2017/1 K. sayılı YİBK).”

Bir vakıanın doğru olup olmadığına ilişkin yemin edilirse, artık o vakıa hakkında başka delil gösterilmesine gerek bulunmamaktadır. Kesin delil niteliğindedir. Davada kesin olarak ispat edilmiş olmaktadır. Örnek olarak; davacı davalıya borcu olmadığına dair yemin etmesini teklif eder. Davalı yemin ederse borcun olmadığı kesin olarak ispat edilmiş sayılır ancak yemin etmezse borcu olduğunu ikrar etmiş sayılır. (HMK m. 229) Bu ikrar da kesin delil niteliği taşımaktadır. (HMK m. 188/1)

Taraflar dilekçelerinde yer alan deliller kısmında (dava ve cevap dilekçeleri) açıkça yemin deliline başvurmalıdırlar. Aksi halde salt ‘’sair deliller veya her türlü delil’’ gibi ifadelerin delil kısmında yer alması yemin deliline dayanılmış olduğunu göstermeyecek ve hâkim tarafından yemin teklif etme hakkı hatırlatılmayacaktır. Bu durum, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 2015/2 Esas, 2017/1 Karar sayılı, 03.03.2017 tarihli kararı ile kabul edilmiştir.

“…Bu yasal düzenlemeler ve açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde, taraflarca hazırlama ilkesinin geçerli olduğu davalarda yasa koyucunun taraflara hangi delilin, hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtme, yani somutlaşma külfeti getirdiğini, bu düzenlemeye göre de açıkça yemin deliline dayanılmadığı takdirde, tarafın yemin teklif etme hakkının bulunmadığı sonucuna ulaşmak gerekmektedir. Tarafın “sair deliller, her türlü delil ve sair deliller” gibi ibareleri kullanmış olması yemin deliline açıkça dayanmış olduğu biçiminde yorumlanamaz.

Bu çerçevede tarafın “sair deliller, her türlü delil ve sair deliller” gibi ibareleri kullanmış olması halinde hâkimin taraflara yemin teklif etme hakkını hatırlatmasının mümkün bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır…”

‘’Davacı dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayandığından hâkimin bu delili davacı tarafa hatırlatarak, davacının bu delil hakkını kullanmak istemesi halinde, usule uygun olarak eda edilecek yemine göre karar verilmesi gerekir.’’ (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/1276 E, 2021/6386 K.)

 

YEMİN TEKLİFİ

HMK MADDE 227- (1) Uyuşmazlık konusu vakıanın ispatı için yeminden başka delili olduğunu beyan etmiş olan taraf dahi yemin teklif edebilir.

(2) Yemin teklif olunan kimse, yemini edaya hazır olduğunu bildirdikten sonra, diğer taraf teklifinden vazgeçerek başka bir delile dayanamaz ve yeni bir delil de gösteremez.

İspat yükü kendisine düşen taraf, vakıayı başka delillerle ispat edemezse, diğer tarafa yemin teklif edebilir. Yemin teklifini, ispat yükü kendisine düşen taraf yapar. Yemin teklifi karşı (ispat yükü kendisine düşmeyen) tarafa yapılır.

İddiasını (caiz olan) başka delillerle ispat etmiş olan tarafın yemin teklif etmesine gerek yoktur.

İspat yükü kendisine düşen tarafın vekilinin yemin teklif edebilmesi, teklif olunan yemini kabul edebilmesi veya karşı tarafa yemin iade edebilmesi için vekaletnamesinde bu konuda özel yetkisinin bulunması gerekmektedir.

 

Davaya vekâlette özel yetki verilmesini gerektiren hâller

HMK MADDE 74- (1) Açıkça yetki verilmemiş ise vekil; sulh olamaz, hâkimi reddedemez, davanın tamamını ıslah edemez, yemin teklif edemez, yemini kabul, iade veya reddedemez, başkasını tevkil edemez, haczi kaldıramaz, müvekkilinin iflasını isteyemez, tahkim ve hakem sözleşmesi yapamaz, konkordato veya sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılması teklifinde bulunamaz ve bunlara muvafakat veremez, alternatif uyuşmazlık çözüm yollarına başvuramaz, davadan veya kanun yollarından feragat edemez, karşı tarafı ibra ve davasını kabul edemez, yargılamanın iadesi yoluna gidemez, hâkimlerin fiilleri sebebiyle Devlet aleyhine tazminat davası açamaz, hangileri hakkında yetki verildiği açıklanmadıkça kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarla ilgili davaları açamaz ve takip edemez.

Islahtan önce bildirilmiş olması durumunda, yemin teklifi ıslah ile geçersiz kılınamamaktadır. (HMK m. 179/2)

Yeminin delil gücü karşı tarafın yeminden korkup korkmamasına ve onun namus, şeref ve kutsal saydığı inanç ve değerlere bağlı olduğundan, ispat yükü kendisine düşen taraf, diğer bütün delillerle iddiasını ya da savunmasını ispatlayamadığı takdirde yemin deliline başvurmaktadır.

Yemin teklifi

HMK MADDE 227- (1) Uyuşmazlık konusu vakıanın ispatı için yeminden başka delili olduğunu beyan etmiş olan taraf dahi yemin teklif edebilir.

(2) Yemin teklif olunan kimse, yemini edaya hazır olduğunu bildirdikten sonra, diğer taraf teklifinden vazgeçerek başka bir delile dayanamaz ve yeni bir delil de gösteremez.

İspat yükü kendisine düşen taraf başka delili olmadığını bildirerek karşı tarafa yemin teklif ettiğinde karşı taraf yemin ederse, o vakıanın doğru olmadığı kesin olarak ispat edilmiş sayılmaktadır. İspat edildikten sonra başka delille o vakıanın doğru olduğu ispat edilememektedir.

Dava dilekçesinin içeriği

HMK MADDE 119- (1) Dava dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur:

… f) İddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği…

Cevap dilekçesinin içeriği

HMK MADDE 129- (1) Cevap dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur:

… e) Savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği….

Yemin deliline dayanmak isteyen davacı dava veya cevaba cevap dilekçesinde, davalı ise cevap veya ikinci cevap dilekçesinde yemin deliline dayandığını bildirmek zorundadır.

Tarafların dilekçelerinde açıkça yemin deliline dayanmaları halinde hâkim yemin teklif etme hakkını hatırlatmakla yükümlüdür.

Taraflarca getirilme ilkesi

HMK MADDE 25- (1) Kanunda öngörülen istisnalar dışında, hâkim, iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamaz ve onları hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamaz.

Sonradan delil gösterilmesi

HMK MADDE 145- (1) Taraflar, Kanunda belirtilen süreden sonra delil gösteremezler. Ancak bir delilin sonradan ileri sürülmesi yargılamayı geciktirme amacı taşımıyorsa veya süresinde ileri sürülememesi ilgili tarafın kusurundan kaynaklanmıyorsa, mahkeme o delilin sonradan gösterilmesine izin verebilir.

Hâkimin davayı aydınlatma ödevi

HMK MADDE 31- (1) Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir, delil gösterilmesini isteyebilir.

Taraflardan birisi dilekçelerinde iddia veya savunmasını yemin deliliyle ispat edeceğini bildirmemişse, hâkim yemin teklif etme hakkını hatırlatamaz. Ancak, hâkimin sonradan delil gösterilmesine izin verilebildiği hallerde, dilekçelerinde yemin deliline dayanmamış olan tarafın yemin deliline dayanmasına izin verebilmektedir.

Kendisine yemin teklif etme hakkı hatırlatılan taraf, karşı tarafa yemin teklif ederse, karşı tarafın üç seçeneği bulunmaktadır: yemin eder, yeminden kaçınır veya yemini iade eder.

İspat yükü kendisine düşen tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılması üzerine, yemin teklif etmeyeceğini bildirme halinde bundan sonra yemin teklif etme hakkı kalmamaktadır.

Yeminin konusu

HMK MADDE 225- (1) Yeminin konusu, davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalardır. Bir kimsenin bir hususu bilmesi onun kendisinden kaynaklanan vakıa sayılır.

Yemine konu olamayacak vakıalar

HMK MADDE 226- (1) Aşağıdaki hususlar yemine konu olamaz:

  1. a) Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği vakıalar.
  2. b) Bir işlemin geçerliliği için, kanunen iki tarafın irade açıklamalarının yeterli görülmediği hâller.
  3. c) Yemin edecek kimsenin namus ve onurunu etkileyecek veya onu ceza soruşturması ya da kovuşturması ile karşı karşıya bırakacak vakıalar.

HMK m.225 ve 226’da yemine konu olabilecek ve olamayacak vakıalar düzenlenmiştir. Yeminin konusu, davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalardır. Bir kimsenin bir hususu bilmesi onun kendisinden kaynaklanan vakıa sayılır.

Yemin teklifi

MADDE 227- (1) Uyuşmazlık konusu vakıanın ispatı için yeminden başka delili olduğunu beyan etmiş olan taraf dahi yemin teklif edebilir.

(2) Yemin teklif olunan kimse, yemini edaya hazır olduğunu bildirdikten sonra, diğer taraf teklifinden vazgeçerek başka bir delile dayanamaz ve yeni bir delil de gösteremez.

Senette sahtecilik cezayı gerektiren bir suç olduğundan dolayı, senedin sahteliği hakkındaki iddiasını ispat edemeyen taraf, karşı tarafa sahtelik konusunda yemin teklif edemez. (HMK m. 208, TCK m.204)

Bilirkişinin görevini yapmaktan yasaklı olması ve reddi

MADDE 272- … (3) Ret sebeplerinden birinin bilirkişinin şahsında gerçekleşmesi hâlinde taraflar, bilirkişinin reddini talep edebileceği gibi, bilirkişi de kendisini reddedebilir. Ret talebi veya bilirkişinin kendisini reddetmesinin, ret sebebinin öğrenilmesinden itibaren en geç bir hafta içinde yapılmış olması şarttır. Ret sebeplerinin ispatı için, yemin teklif edilemez

Hâkimin ve bilirkişinin reddi sebepleri hakkında, yemin teklif olunamaz.

 

KENDİSİNE YEMİN TEKLİF EDİLEN TARAFIN YEMİN İÇİN DAVETİ

Kendisine yemin teklif edilen taraf, duruşmada hazır ise yemin için tekrar duruşma beklenmesine ve tekrar yemin için çağrılmasına gerek yoktur.

Kendisine yemin teklif edilen taraf duruşmada hazır değilse, yemin için davetiye çıkarılır.

Yemine davet

MADDE 228- (1) Yemin teklif edilen kimse, duruşmada bizzat hazır bulunmadığı takdirde, kendisine yemin için bir davetiye çıkarılır.

(2) Yemin davetiyesine, yemine konu hususlar hakkında sorulacak sorular ile geçerli bir özrü olmaksızın yemin için tayin olunan gün ve saatte mahkemeye bizzat gelmediği veya gelip de yemini iade etmediği yahut yemini eda etmekten kaçındığı takdirde, yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılacağı yazılır.

Kendisine yemin teklif edilen karşı taraf davayı vekil aracılığıyla takip etmekte ise de yemin davetiyesi, karşı tarafın bizzat kendisine tebliğ edilmelidir.

Kendisine yemin teklif edilen taraf ya tayin edilen gün ve saatte mahkemede geçerli bir özrü olmaksızın hazır bulunmazsa yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılır ya da çağrıldığı oturuma gelebilir.

Çağrıldığı oturuma gelmesi halinde üç şekilde davranabilir.

  • Yemin teklifini kabul edebilir. Yemini edaya hazır olduğunu bildirdikten sonra diğer taraf teklifinden vazgeçerek başka bir delile dayanamaz ve yeni delil gösteremez. (HMK m.227/2) Karşı taraf ıslahtan önce yerine getireceğini ıslahtan önce bildirmişse, yeminin teklifi, reddi veya iadesi ıslah ile geçersiz kılınamaz. (HMK m.179/3) Yemin kesin delildir ancak müşterek borçluları etkilememektedir. Yemin edecek taraf gerçek kişi olup, yeminden evvel ölür veya fiil ehliyetini kaybederse yemin teklif edilmemiş sayılır. (HMK m.231) Ölen kişinin mirasçılarına veya yasal temsilcisine, yemin teklif edilen hususu bilip bilmediği hakkında yeniden yemin teklif edilmesi gerekir.

Yemin görevsiz mahkemede edilmiş olsa dahi görevli mahkemede de geçerlidir.

Yalan yere yemin edilmiş olması suçtur. Fakat aynı davada ileri sürülemez. Ancak cumhuriyet savcısı tarafından ceza davası açılabilmektedir. Esas dava bakımından bekletici sorun yapılamaz.

 

  • Yemin için duruşmaya gelen tarafın yemini eda etmekten kaçınması halinde, yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılır. İkrar etmiş sayıldıktan sonra, artık yemin etmek isteyemez veya yemini onu teklif edene iade edemez.

 

  • Kendisine yemin teklif edilen taraf, yemini teklif edene iade edebilir. (HMK m.229) Vekil için vekaletnamede özel bir yetki bulunması gerekir. (HMK m.74) Kendisine yemin iade olunan kimse, yemin etmekten kaçınırsa yemin konusu vakıa ispat edilememiş sayılır. (HMK m.229/2)

 

YEMİNİ YERİNE GETİRECEK KİMSELER

Yemin, tarafa teklif olunur ve tarafça eda yahut iade olunur. (HMK m.232/1) Vekil, vekalet veren adına yemin eda edemez. Taraflardan biri tüzel kişi yahut ergin olmayan veya kısıtlı bir kimse ise onlar adına yapılmış bir işleme ilişkin vakıanın ispatı için yemin, tüzel kişiyi temsile yetkili kişi veya organ yahut kanuni mümessil tarafından eda ya da iade olunabilir. (HMK m.232/2) Okuma ve yazma bilen sağır veya dilsizler, yemin hakkındaki beyanlarını yazıp imzalayarak yemin ederler. Okuma ve yazma bilmeyen sağır veya dilsizler, işaretlerinden anlayan bir bilirkişi aracılığıyla yemin ederler. (HMK m.234) Mecburi dava arkadaşlığı bulunması halinde yeminin mecburi dava arkadaşlarının hepsi tarafından eda edilmesi gerekmektedir. (HMK m.60)

 

USUL HÜKÜMLERİ

Yemin, mahkeme huzurunda eda olunur. (HMK m.233/1) Mahkemenin yargı çevresi dışında oturan kimse, yemin için davaya bakan mahkemeye gelmek zorundadır. Ancak, yemin edecek kişi, mahkemenin bulunduğu il dışında oturuyor ve bulunduğu yerde aynı anda ses ve görüntü nakledilmesi yolu ile yemin icrası mümkün değil ise istinabe yolu ile yemin ettirilir. (HMK m.236) Yemin edecek kimse, mahkemeye gelemeyecek kadar hasta veya engelli ise hâkim, bulunduğu yerde o kimseye yemin ettirir. Bu sırada isterlerse taraf vekilleri ve karşı taraf da hazır bulunabilir. (HMK m.235)

Hâkim öncelikle yeminin konusunu tespit eder. Yemin teklif eden taraf hangi hususlarda yemin teklif ettiğini yemin metni halinde mahkemeye sunar ancak hâkim sunulan bu metin ile bağlı olmayıp hangi hususlarda yemin yönelteceğine kendisi karar verir. Hâkim, yeminin icrasından önce yemin edecek kimseye, hangi konuda yemin edeceğini açıklar, yeminin anlam ve önemini anlatır ve yalan yere yemin etmesi halinde cezalandırılacağı hususunda dikkatini çeker. Yemin edecek kimse, yemin konusunun yeterli açıklıkta olmadığını ileri sürerse; hâkim, karşı tarafın görüşünü aldıktan sonra derhâl bu konuda kararını verir.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 10.12.2019 T., 2019/3383 E, 2019/9902 K. sayılı kararı

‘’Hâkim, eksik olan noktaları tamamlamak veya açık olmayan hususları aydınlatmak için yeminin konusu ile bağlantılı gördüğü soruları yemin eden kimseye sorabilir (HMK m. 237). Hâkim, yemin eden kimsenin beyanını dinleyip tutanağa geçirir ve yazılanları yüksek sesle huzurunda okur; beyanında ısrar edip etmediğini sorar ve verilen cevabı tutanağa kaydeder (HMK m. 238).’’

Sonra “Size sorulan sorular hakkında, gerçeğe uygun cevap vereceğinize ve hiçbir şey saklamayacağınıza namusunuz, şerefiniz ve kutsal saydığınız bütün inanç ve değerler üzerine yemin eder misiniz?” diye sorar. O kimse de “Bana sorulan sorular hakkında gerçeğe uygun cevap vereceğime ve hiçbir şey saklamayacağıma namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum.” demekle yemin eda edilmiş sayılır. (HMK m.233/4) Yemin edecek tarafın bu yemin formülünü aynen tekrar etmesi gerekir.

Yemin eda edilirken, hâkim de dâhil olmak üzere hazır bulunan herkes ayağa kalkar. (HMK m.233/5)

Hâkim, yemin eden kimsenin beyanını dinleyip tutanağa geçirir ve yazılanları yüksek sesle huzurunda okur; beyanında ısrar edip etmediğini sorar ve verilen cevabı tutanağa kaydeder. (HMK m.238)

Tutanağın altı yemin edene imza ettirilir, bununla yemin eda edilmiş olur.

Hâkim, eksik olan noktaları tamamlamak veya açık olmayan hususları aydınlatmak için yeminin konusu ile bağlantılı gördüğü soruları yemin eden kimseye sorabilir. (HMK m.237)

Etiketler
Benzer Ürünler
İstanbul avukat, Soğanlık avukat, Kartal avukat, Pendik avukat, İstanbul ceza avukatı, İstanbul boşanma avukatı, İstanbul tapu avukatı, İstanbul gayrimenkul avukatı, İstanbul ticaret avukatı, en iyi avukat, uzman avukat, İstanbul tazminat avukatı, Çek senet fatura icra avukatı, GOS Partners, G.O.S. Partners Law Firm & Mediation